İsmail Köybaşı gitti!

Savaşçı bir oyuncu kaybettik. Bu renklere en çok yakıştırdığım oyunculardan birisiydi. Gerçekten takıma aşık olduğu belliydi. İşini çok büyük bir profesyonellik ile yapıyordu. Sık sakatlanmasına rağmen hemen toparlanıp mücadeleye kaldığı yerden devam ediyordu. Ama o İsmail gitti.

#İsmail Köybaşı transfer oldu. Hem de ezeli rakibimize.

7 Şubat 2016 da hayatının maçını oynamıştı İsmail. Beşiktaş Gaziantepspor’u ağırladı. Şampiyonluk yolunda hatasız devam etmeliydi takımımız. Öylede oldu Allah’a Şükürler olsun. Bu maçta İsmail inanılmaz bir performans sergiledi ve galibiyetin baş mimarlarından oldu. Uzun yıllar böyle bir bek performansı görmedim ben. O maçı izleyenlere ”Vay Be” dedirtti. Önde pres, ataklara yaptığı katkı ve mücadeleci ruhuyla takımın en sağlam parçalarındandı.

Beşiktaş’ı seviyordu.

Bunu sahada duran o futbolcuda görebilirsiniz. Bazıları para içindir o takımda, bazıları takımın sistemi ona uygun olduğu için oynamaya heveslidir. Bazıları ise aşıktır o takıma. Yani işler kötü gidince İsmail gibilerine ihtiyaç vardır. Sahaya varını yokunu koyan bir topçu. Beşiktaş’ın onda yeri ayrı olduğuna eminim. Gerçekten görev aldığı her dakika hep üst düzey bir uğraş gösterdi. Bu da takıma olan bağlılığından olsa gerek.

Neden ayrıldı?

İmzalar atılmış olmasa da resmi açıklamalar gelmişti. Alacağı ücrette zam yaparak bu sol tarafı koridor yapan bekimizle yeniden sözleşme imzalanacaktı. Peki ya ne oldu da atılmadı bu imzalar?

Milli takım kampından dönünce resmi imzaların atılması bekleniyordu. Haberlere göre alacağı ücret az gelmiş. Ama bu tabi Beşiktaş’ın basınla arasını bilen insanlara göre yalan haber. Bunun bir diğer kanıtı ise şimdi transfer olduğu sarı lacivertlilerden alacağı ücret 1.750 milyon €. Oysa ki EURO 2016 öncesi milli oyuncuya 1.1 milyon € teklif edilmişti. Para ile pek zoru olmadığı belli. Böyle adamlar takımda mutluluk isterler.

Şenol Güneş faktörü!

Şenol hocanın gelişi bütün takıma ayrı bir hava kattı. 2002 den sonra bir kez daha benim ”Eyvallahımı” aldı. Her zaman zaten ofansif futbolu ile bilinen hoca burada bu sistemi kusursuz bir şekilde uyguladı. Zaten kariyerine forvet hattında başlayan İsmail bu sistemde daha da bir parladı. Ataklara verdiği katkı ve top çalma becerisiyle gol yollarında büyük bir katkıda bulundu.

Rhodolfo’nun sakatlandığı maç sonrası uzun uzun takım arkadaşı için ne kadar üzgün olduğunu anlatan Köybaşı takımda ki ruhu bir kez daha sergilemişti. Tam anlamıyla ”Adam” sözünü hak ediyor. Çünkü o da biliyor bu tür zamanlar da onu ne kadar zor bir süreç beklediğini. Birçok kez o da atlattı. İşte bu da Şenol hocanın yarattığı takım havası. Gerçekten pozitif ve savaşçı bir ruh!

Beşiktaş’tan gitti. Ona üzülün!

Hangi takıma gittiği hiç ama hiç önemli değil. Beşiktaş’tan ayrılmış olması önemli ve üzücü. Ama burada geçirdiği o 7 yılda harika işler yaptı. En önemlisi taraftarın kalbini kazandı. Kalbiyle oynadı. Bu da bizim onu sevmemiz için yeterli. Gerçek bir Beşiktaşlıysanız Fener’e gitti diye kızmazsınız. Bizim takımımızdan ayrıldığı için üzülürsünüz.

Ama unutmayalım ”Burada imzalar kağıtlara değil kalplere atılır”. Her zaman o bizim kalbimizde. Onun bize olan sevgisinden şüphemiz yok zaten.

Yolun açık olsun büyük bek!